Artvinli Gençler Cerattepe İçin Horon Oynadılar

Cerattepe Direnişi’nin birinci yıldönümü münasebetiyle Artvin Gençlik Platformu üyeleri olayların başladığı yer olan Atmaca mevkisine çıkarak horon oynadılar.

Artvin’de madencilik faaliyetlerine karşı halkın tepkisi devam ediyor. Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde maden çıkarılması için Cengiz İnşaat yetkilileri 16 Şubat 2016 tarihinde, asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeye gelişi Artvin halkını sokağa dökmüş, Atmaca mevkiinde yolu trafiğe kapatan vatandaşlara asker ve polis yoğun biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etmişti.

Saldırının yıldönümünde kendilerini Artvin Gençlik Platformu olarak adlandıran 500 kişi Atmaca mevkiine çıkarak basın açıklaması yapıp horon oynadılar. Artvin’de 6. kez uzatılan eylem yasağı nedeniyle çok sayıda çevik kuvvet ekibi de hazır bekledi.

Atmaca mevkisinde toplanan grup basın açıklaması öncesi kartopu oynayarak zaman geçirdi. Bu sırada kar üzerine “hayır” yazmak isteyen gruba polis müdahale ederek “hayır” yazısını sildi.

 

“Basına ve kamuoyuna

Daha sonra “Yürüyelim ki ayaklarını denk alsınlar, Anlasınlar ki burada Artvinliler var” pankart açan grup basın açıklamasını gerçekleştirdi. Platform çözücüsü Aydan Yerlikaya tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Ülkenin tek sorunu başkanlık sorunuymuş, başkanlık geldiği takdirde tüm sorunlarımız çözülecek gibi halkını kutuplaştıran bir iktidarla karşı karşıyayız. Her gün ölüm haberleri aldığımız, doların bir inip bir çıktığı, darbe girişiminin yaşandığı, her gün bombaların patladığı dönemlerde sessiz kalmamız, hiçbir zaman yılgınlık değildir. Üstelik ülke gündeminin çalkantılı olduğu, özellikle herkesin doğal olarak referanduma kilitlendiği bu günlerde dikkatleri Cerattepe’ye çekmek elbet zordur.

Bugün Artvin’in 25 yıllık mücadelesinin dönüm noktası olan 16 Şubat 2016 günü ve sonrasında yaşadıklarımızın üzerinden bir yıl geçti ve şirket saldırılarına devam etmektedir. Bir kent 7 den 70 e, her görüşten insanıyla direnirken, “ezin geçin” emriyle Artvinlilere zulüm edilmiş ve 12 Eylül sonrası en adaletsiz dönemi yaşatılmıştır.

Gaz yedik, cop yedik. Canımız pahasına sahip çıktık Cerattepe’ye. Etten kemikten ibaret, sahipsiz ve korumasız bir güç ne kadar direnebildiyse, bizler ancak o kadar direndik. Direndik ve kazandık. Hendek kazmadık, hendek kazdılar dediler. Almancı ilan ettiler.  Yetmedi ABD Büyükelçisi ile “kanka” ilan ettiler. Dava üstüne dava açıyorlar, açsınlar.

OHAL’lere, ölümlere rağmen madenci şirket boş durmadı. 15 Temmuz dönemi başta olmak üzere her dönemi fırsata çevirmeye çalıştılar. Bombalar patladı bunlar durmadı. Mücadelemizi manipüle etmek için var güçleriyle saldırdılar. Karşımızda vergilerimizle maaş alanlar vardı. Karşımızda Cengiz’in parayla satın aldığı, aslında beş para etmez sözde Artvinliler vardı.

Basını, polisi, askeri, savcıları ile karşımızda faaliyet yürütüyorlar. Artvin’e hizmet etmesi geren Vali bile, Cengiz Holding’e hizmet ediyor. Bir yılda iki vali eskittik. Üçüncü Valimiz henüz koltuğunda, belli ki Cengiz için iyi çalışıyor. Genel Müdürler bile eskittik. Polisler geldi, polisler gitti ama baki olan biziz, baki olan Artvin’dir.

BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ

16 Şubat 2016 sabahı başlayan ve sonraki gün ile devlet hastanesi önünde yaşadıklarımız Artvin için dönüm noktasıdır ve yeni bir dönemin başlangıcıdır.

Bu yeni dönemde Artvin halkını zor ve uzun soluklu bir mücadele beklemektedir. Mücadele bitti, madene kimse karşı çıkmıyor havası estirmeye çalışıyorlar. Ancak Artvinliler bitti demeden bitmez. Son sözü her zaman direnenler söyler. Mücadelemiz için bitti diyenlere inat bugün buradayız. Yarın her yerde olacağız. Halkımıza çağrımızdır: Madencilerin yaratmaya çalıştığı “her şey bitti, maden çıkacak” algısına kapılıp yılgınlığa düşmeyelim. Biz biliyoruz ki, bir kaç makine ile madencilik faaliyeti yapılmaz. Üç günlük çalışmayla madencilik faaliyetinin başladığı algısını yaratmaya çalışmalarına kanmıyoruz.  Galeri önünde poz vermek ancak Artvin halkının aklıyla dalga geçmektir. Artvin halkı ülkenin aydın halklarındandır. Bu oyunlara gelmeyiz.

Cominco Madencilik A.Ş döneminde açılmış olan ve Artvin halkının mücadelesi sonucu ağzı kapatılan galerinin ağzını açıp, birkaç metre çalışma yapmakla bu iş bitti görüntüsü vermek istenmektedir.

Gazinocularla, birkaç satılık kalem ve servetine servet katmak isteyen şirketler veya kişilerle madencilik faaliyeti ne kadar yapılabilir? Bir şehirde halk desteği olmadan madencilik faaliyeti yapılabilir mi? Yapılamaz. Göreceksiniz yapamayacaklar. Halk izin vermezse yapamayacaklar. Devlet Cerattepe’ye karakol mu kuracak? Halkın vergileri ile maaşları ödenen kolluk kuvvetleri kimi kimden koruyor? Her çalışanın başında bir polis mi dikecekler? Askerlik görevini yerine getiren erlerin Cerattepe’de işi ne? Erlerin soğuk kış şartlarında Cerattepe’de bulunması ne kadar doğru? Tüm bu soruların yanıtı bizde saklı. Biz örgütlü ve güçlü olursak, mücadeleden vazgeçmezsek defolup gidecekler. Eğer mücadeleden vazgeçersek akbabalar gibi çökecekler üzerimize

Biz kararımızı verdik: Madene Hayır!

Yeşilin hakim olduğu, yamaçlarında horona durduğumuz, sevdiklerimize türkü yaktığımız, canımız sıkıldığında, dertlendiğimizde, biraz nefes almak istediğimizde gölgesine sığındığımız ağaçlarımız, sığınağımız yaylalarımız.

Üzerinde barındırdığı güzellikler olmazsa Artvin’in yaşanılır bir tarafı kalmayacağını biliyoruz.

Cerattepe giderse hayatımızın hatta pek çok canlının hayatının da biteceğinin farkındayız. Bu yağmacı zihniyetin hiçbir yerde insanları rahat bırakmayacağını görüyoruz, bu nedenle göç seçeneğinin faydası olmayacağını da biliyoruz. Başka bir yerde mutlu olamayız biz. Cerattepe biterse buralarda hayat biter. Yaşamla ölüm arasında bir tercihtir Maden. Yaşam için direnmeyi seçiyoruz biz. Yaşam için duyarlılığımız, bu dik yamaçlarda doğduğumuz andan beri verdiğimiz mücadeleden geliyor.

Ne iş bahaneniz ne ülke ekonomisine katkısı ne de yer altı zenginliklerinin yer üstüne çıkarılması gibi süslü söylemlerin hiçbirine kanmıyoruz.

Madencilere ve destekçilerine uyarımızdır!

“İşe ihtiyacım var, başka ne yapabilirim, mecburum” şeklindeki madende çalışmayı meşru kılacak hiçbir söylemi kabul etmiyoruz. İşsizlikten memleketinden göçenler, zor şartlarda çalışan Artvinliler her koşulda nasıl kentine sahip çıkıyorsa bugün madende çalışanlar da aynı zorlukta başka işlerde çalışacak ama Artvin’i yok edecek bu işte çalışmayacaklardır.

Cerattepe’deki maden Artvin’deki işsizliği bitirecek, ülke kalkınmasına katkı sunacak bir proje değildir. Kaldı ki, ülke kalkınmasına katkı sunacak veya işsizliği azaltacak olsa bile tarihimizi, kültürümüzü yok edecek, gelecek nesillerin yaşam alanlarını, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını gasp edecek, geri dönüşü olmayacak bu projeyi tanımıyoruz.

Bu projede çalışanlar, komşusuna, gurbette yaşayan Artvinlilere, çocuklarına karşı ihanet içerisindedirler. Geri dönüşü olmayacak bu ihanetin hesabını tarih önünde er ya da geç vereceklerdir. Her Artvinlinin eli bu madende çalışanların yakasında olacaktır. Bugün bu madende çalışanlar, binlerce Artvinlinin hakkını gasp etmektedir. Hakkımızı ne pahasına olursa olsun koruyacak, memleketimize, yarınlarımıza sahip çıkacağız! Birileri maaş alacak, birilerinin cebi para görecek diye binlerce Artvinliyi yerinden edecek, Artvin’i yok edecek bu projeyi onaylamıyor ve altını çizerek belirtmek istiyoruz: Ekmek parası başkasının sırtından veya başkasının geleceği üzerinden kazanılmaz.

Madende çalışanlar binlerce Artvinlinin umutlarını, alın terini çalmakta, geleceğini yok etmektedir. Artık “paraya ihtiyacı var, ne yapsın” kelimelerini kullanmayalım. Kullananları uyaralım. Kıstasımız yalnızca karın doyurmak olacaksa hırsızlık en büyük meslek olurdu. Paraya ihtiyacım var deyip madende çalışmakla, paraya ihtiyacım var deyip hırsızlık yapmak arasında hiçbir fark yoktur.

İşte bu yüzden, kentini yok edecek bu projede menfaati bulunan, cebinden başka bir şeyi düşünmeyen, üç kuruşluk maaş karşılığı madende çalışacak olanlara asla taviz vermemeliyiz. Bugün Artvinli için Artvin’i korumak önemli bir yurt savunmasıdır.

Mücadelemizi büyütmeli ve kentimizi korumalıyız. Taşın altına elimizi koymalı, bugünden yarını kurmalıyız. Başka Artvin yok. Biz Artvin’i korumazsak başka biri Artvin’i korumak adına adım atmayacaktır. Bilmeliyiz ki, hukuk da adalet de bizden yana, meşru ve güçlüyüz. Unutmayalım her karanlığın bir aydınlığı vardır. Her kışın bir de yazı var. Birileri Cerattepe’de madenci şirketi koruyabilirler, ama baharın gelmesini engelleyemeyecekler. Karlar eriyecek ve bahar gelecek. “Bahar!” umuttur, güzelliktir. Er ya da geç zafer yakındır.

Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan ise, “geçtiğimiz yıl Artvin halkı burada karşılaşmadığı şeylerle karşılaştı, halkın güvenliğini sağlaması gereken polis ve jandarma şirket için yoğun gaz plastik mermi ve yoğun eziyet ederek yasal olmayan bir şekilde şirketi yukarıya çıkarttı. Bir yıldır Artvin’de tedirginlik var, hukuksal süreç bitmeden şirket yukarıda ön hazırlık çalışmaları yapıyor. Bugün de gençlerimizin burada bir horon etkinliği oldu. Bizler de onlara destek için buradayız bundan sonra da mücadelemiz artarak devam edecek” dedi. Basın açıklamasını tamamlayan grup tulum, akordeon ve davul eşliğinde doyasıya horon oynadılar.