Sözcüklerle anlatılamayacak kadar özel ve bereketli bir coğrafyanın adıdır Artvin, insanlığa sunulmuş kutsal bir emanet, bir tabiat ve kültür müzesidir.
Ancak bu güzel ilin her ilçesi, her köşesi bildiğiniz gibi çeşit çeşit problemlerle karşı karşıya. Nehirleri basamak basamak barajlar ve HES’lerle hapsedilmiş, ormanı, merası, dağı, yeşil denen yollarla bölünmüş. Maralı, keçisi, kurdu, ayısı, tekmili göçmen, yaşayacak yer sormakta. Serçesi, şahini konacak dal, yapacak yuva arar durumda. Suları zehir olmuş, “su gibi aziz ol” deyişi Artvin için tarih olma yolunda.
Derken iş geldi çattı neredeyse şehrin içinde madencilik yapmaya dayandı. 25 yıldır büyük bir azim ve kararlılıkla yaşadığı kenti, ormanını, suyunu, merasını ve tümüyle yaşamını kurtarma derdine düşen Artvin’liler; desteğinizle bugünlere geldi. Cerattepe artık Türkiye’nin derdi oldu.
Bu dertten kurtulmak dayanışma ile olacak biliyoruz. Cerattepe, herkesindir biliyoruz. Cerattepe yaşam mücadelesi sizler olmadan olmaz bunu da biliyoruz.
Cerattepe mücadelesinin salt doğa koruma mücadelesi değil bir kentin yaşam mücadelesi olduğunu tekrar göstermek için yıllarca omuz omuza mücadele ettiğimiz dostlarımızı yine aramızda görmek istiyoruz.
Geleceğe temiz bir dünya bırakmak için nasıl onurlu bir mücadele yapıldığı anlatılacak; dertlerimiz, çözümlerimiz, bilgilerimiz herbirimize aktarılacak; bu topraklara ihanet edenlere de “bu memleket hepimizin” diye bir kez daha hatırlatılacak. Ülkü Tamer’in dediği gibi; bu topraklarda kalır adın tohumların arasında, yeşilinde tarlaların, başakların sarısında…
Buyrun Artvin’e… 19’unda, Ağustosun ortasında.
Yeşil Artvin Derneği