Bu kaçıncı kurtuluş?
Artvin tam 97 yıl önce 7 Mart 1921 de kesin olarak Türk toprağı olmuştur. Onca işgaller, katliamlar ve baskılar gördükten sonra Ülkemiz ve Artvin, ATATÜRK ve silah arkadaşlarının dehası ve milletin kanıyla sırayla, adım adım bağımsızlığına kavuşmuştu. Kutlu olsun, sonsuza kadar kutlansın, kutsansın.
Ama emperyalistler “su uyur düşman uyumaz” özdeyişini boşuna yazdırmadılar. 80’li yıllarda memleketin her köşesi serbest piyasa ekonomisi denen kadife eldivenli ve postallı vahşi kapitalizmin kucağına terkediliyordu. Özelleştirme gibi güzel isimler ortaya konuyordu. Yine de 90’lı yılların sonuna kadar hukuk varlığını sürdürebiliyordu. Koruma alanları en azından korunuyor, SİT’lere dokunulmuyor, derelerin çoğu özgür akabiliyordu. CERATTEPE halkın mücadelesi ve hukukun hukuk, mahkemelerin hukuk dağıtılan yer olması sayesinde ikinci kez kurtuluş yaşıyordu.
Ancak 2000’li yılların başı artık yeni bir devrin adı oluyor, millete ait olan maden, su, orman, yayla ne varsa kalkınma bahanesiyle tarumar ediliyordu. Artık mahkemeler sadece yatırımlar için adalet dağıtıyordu, ÇED raporları doğal kaynakları ve çevreyi yok etmenin kitabı oluyordu.
Artvin’liler 100 yıl önce yaptıkları mücadelenin başka çeşidini, yine emperyalistler ve onların tetikçilerine karşı hiç bir zaman bıkmadan, gururla ve dünyaya örnek şekilde, şiddeti reddederek, yine hukuk diyerek, elbirliği ile yapıyor.
Şüphemiz yok ki bu kutsal mücadele nihai başarı ile taçlandırılacaktır. Artvin yine kurtulacak ve yine kurtuluşu Cerattepe’de atabarı ile kutlayacaktır.
Son söz de madencilere. Cerattepe Artvin’in Artvin’linin kalbidir. Siz burada maden değil Artvin’linin kalbini çıkarmak istiyorsunuz. Ne Artvin ne de Artvin’li buna tahammül edemez, yüreğini satamaz. İnsanların yüreğinin söylediği sizin için önemli olmasa da, siz bunu böyle bilin de…
Yeşil Artvin Derneği